İlk kez 2005 yılında sevgili Yossi ve Steffi tarafından Münih'te düzenlenen DLD (Digital Life Design) Konferansı'nı uzun yıllardır yakından takip ediyorum.

Teknoloji ve trendlerin geleceği konusunda her zaman ilham verici olduğuna inandığım DLD'nin son etkinliği geçtiğimiz günlerde her zamanki gibi özenle seçilmiş konuşmacıları ve katılımcılarıyla gerçekleşti. Yapay zeka ve derin teknoloji alanlarında değerli konuşmalar yapılsa da öne çıkan konu
elbette yapay zeka oldu.

Konuşmalarda ağırlıklı olarak yapay zekanın iyi kötü yanları, regülasyonların yapay zekayı değerlendirmesi konuşulurken yapay zeka üreticilerinin yaşadığı teknoloji altyapısı ve kullanıcı deneyimi ikilemi üzerinden karşılaştırılmalarda yapıldı. Bunlara ek olarak geçmişten günümüze yapay zekanın yarattığı ve gelecekte de yaratmaya devam edeceği bu kapsayıcı dönüşüm belirli başlıklar ile ele alındı.

Regülasyonlar herkesin kafasını kurcalayan soru ve sorunların başında geliyor. Özellikle de devletlerin rekabet avantajından geride kalmayacak şekilde hareket etmeyi sağlayabilecek ama oluşabilecek bilgi kirliliğinin de önüne geçilebilecek bir ekosistem sağlayabilmesi kritik bir önem taşımakta yapay zeka teknolojisinin doğru bir şekilde yönetilmemesi durumunda ortaya çıkabilecek sorunlara parmak basan bu oturumlar, konferansa önemli bir boyut kazandırdı.

Konferansın diğer önemli teması ise yapay zeka teknolojisinde altyapı ve uygulama karşılaştırmasıydı. Altyapılara odaklanmak yerine uygulama ve kullanıcı senaryolarına odaklanmanın daha hızlı ve etkili sonuçlar doğurabileceği üzerine oldukça değerli örnekler verilerek, yatırımcı bakış açısıyla da yapay zeka projelerine kaynak sağlarken bu yöntemin daha verimli olduğunu gösterildi.

Yapay zekanın geleceği konusunda ise, fiziksel ve sanal dünyanın entegrasyonu büyük bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Bu noktada en çok öne çıkan nokta ise yapay zeka donanımları ve giyilebilir teknolojilerin ilerlemesinin bireylerin ve endüstrilerin verimliliğini artırma potansiyeli taşıması üzerine önemli örnekler verildi. Ayrıca, büyük görüntü modelleri karmaşık veri setlerini işleme yetenekleri ne parmak basılarak, ortaya çıkan hızlı ve keskin ele alındı. Benim de yeni öğrendiğim mekansal hesaplama teknolojisi (spatial computing) ise nesneleri daha derinlemesine anlama yeteneğimiz arttırarak, günlük yaşantımızda daha akıllı ve etkileşimli deneyimlerin kapıları aralanıyor. Konferans, yapay zeka dünyasında yaşanacak bu dönüşümü ve ortaya çıkacak yeni fırsatları bir araya getirerek, gelecekte daha akıllı, adaptif ve kullanıcı dostu bir yapay zeka dünyasına doğru bir yolculukta olduğumuzun bir kez daha altını çizdi.

Oldukça keyifli ve verimli geçen DLD'24 aynı zamanda sosyal bağlantılar ve sektörden arkadaşlarla bir araya gelmek için de harika bir fırsat yarattı. Türkiye'de etkinliklerin eksik kalan yönlerinden birisi de katılımcılar arasında etkileşim ve ağ kurma imkanlarının yetersizliği. Bununla birlikte yabancı etkinlikler insanların bir araya gelmesi ve yeni bağlantılar yaratması için gerçekten büyük çaba harcıyor. Türkiye'de de benzer etkinliklerin düzenlenmemesi için bir sebep göremiyorum.
 

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.