Barınma... Bir Hak...


İçerik Kategorisi
GAYRİMENKUL

Son Yazıları
Vergi
GAYRİMENKUL  DİĞER  DERNEK / FEDERASYON / BİRLİK / VAKIF  C-LEVEL 
Vergi
Blog 2024, 8 Temmuz
Depremin Ardından
GAYRİMENKUL  DİĞER  DERNEK / FEDERASYON / BİRLİK / VAKIF  C-LEVEL 
Depremin Ardından
Blog 2024, 12 Şubat
İlle de Konut
GAYRİMENKUL 
İlle de Konut
Blog 2023, 11 Eylül
Su ve Her Şey
GAYRİMENKUL  SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 
Su ve Her Şey
Blog 2023, 4 Temmuz
2023, 6 Aralık

Anayasa Madde 57:Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde,konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.

Anayasa Madde 60:Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.

Anayasa Madde 61:Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat vetesislerikurar veya kurdurur.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 25 

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim,mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

Barınmanın dünya genelinde kriz haline geldiği hepimizin malumu. Barınma problemini aşmak için sosyal konutları özelinde ne yapabiliriz? Fikir üretmek, fiili adımlar atmak… Hepsi mümkün.

Anayasal güvenceye sahip barınma konusu öğrenciler, yaşlılar, gaziler ve şehit aileleri, engelliler ve aileleri, yardıma muhtaç insanlar başta olmak üzere her bireyin ihtiyacı ve hakkıdır. Başka ülkelerin vatandaşları olup yurtlarından savaş vb. sebeple ayrılmış insanlar da gittikleri yerlerde, o ülke vatandaşlarının barınma ihtiyaçlarına eklenmektedirler.

Barınma hakkı anayasayla teminat altına alınmış olsa da sadece ülkemizde değil dünyanın her yerinde barınma probleminden (krizinden) bahsedebiliriz. Yükselen enerji maliyetleri, enflasyon, ekonomik zorluklar her yerde. (Aksi olsaydı Almanya gibi ülkelerde de social housing projelerini konuşmuyor olurduk ya da 2011 yılında Amsterdam'da Social Housing-Housing the Social sempozyumu düzenlenmezdi)

Barınma ihtiyacına yönelik çözümlerden biri olarak görülen Social Housing, ülkemizde uygulanabilir mi? Uygulanmakta mıdır?

Social Housing'i Türkçe'ye sosyal konut olarak çevirdiğimizde anlamı dar bir yerde sıkışıyor. Tanımına bakarsak en sık karşılaşılan açıklaması yerel idareler, resmi kurumlar ya da bu amaçla oluşturulmuş kuruluşların sahip olduğu, düşük gelirli kesime kiraladığı düşük yapım maliyetine sahip konutlar görüyoruz. (Düşük maliyetli konut kavramı Affordable Housing'de de karşımıza geliyor)

Lakin sosyal konut ifadesini kullandığımızda ucuz malzeme, kalitesiz işçilik, uzun uzun toplu konutlar akla gelmekte ve negatif algı yoğunlaşmaktadır. Toplu konut örnekleri maalesef genellikle çevresi, şehri ve toplumuyla uyumlu olmaktan çok, koca bir yangını söndürmek için kovayla su atmak gibi çözümlerin sonuçlarıdır. Oysa ki meselemiz yangının çıkmasını önlemek olmalıdır. İnanıyorum ki tasarımcıların, planlamacıların, siyasetçilerin, yerel yönetimlerin akıllarında bambaşka sosyal konut projeleri de mevcuttur.

Barınma ihtiyacını bir kısım karşılayacak mekanizmalardan birisini sosyal konutlar olarak düşünüp, onu da yüksek bir bina gibi hayal edersek, her kata farklı konuları, katların kendi içinde onlarca odada alt başlıkları bir araya getirebiliriz. Bir de temel var. Temeli, tüm üst katların basıncını taşıyacak şekilde hesaplamak ve hayata geçirmek durumundayız.

Barınma krizini aşmak için sosyal konut başta olmak üzere, konut politikalarının belki de sil baştan yazılması, bireylerin ve kurumların “önce ben” demeden kooperatif hareket etmeleri gerekmektedir.

Zira barınma başlığı çok sayıda alt başlık açmaktadır ve birçok kuruma, kişiye görevler yüklemektedir:

 Finansman        Hukuk Bürokrasi/Siyaset    İnternet    STK
  Tasarım   Tedarik Zinciri          Eğitim İklim Şartları  Çevre

Sosyal konut finansmanı çerçevesinde konuya özel vergi düzenlemelerinin mutlaka yer alması, bu yönde toplanacak vergilerin açıkça beyan edilerek resmi evrakta ayrıca gösterilmesi, toplanan hesapların şeffaflıkla kamuya rapor edilmesi, egolardan uzak şekilde gerekirse uluslararası kurumların denetimine sunulması ve bu sayede yine uluslararası kurumlardan uygun maliyetli kaynak talep edilmesi ya da hibelerin alınması da düşünülmelidir. (Özellikle “konuya özel vergi” başlığı Sn. Ersun Bayraktaroğlu'nun değindiği bir husus)

Vatandaştan ve kurumlardan toplanan vergilerin bir kısmının barınma/sosyal konut projelerinde kullanılmasının yanında GYO, GYF, kira sertifikaları vb. araçların da sadece sosyal barınma projeleri için ilave düzenlemelerle vergi muafiyetleri gibi kolaylıklarla yapılandırılması mümkün görünmektedir. 

Vergiden bahsettikçe konu, yasal düzenlemeler çerçevesini de akla getirmekte ve genişletmektedir. 6306 sayılı kanunla kolaylaşan ya da tıkanan adımlar da sosyal konut özelinde gözden geçirilebilir.

Yine sosyal konut üretimini kolaylaştırmak, cazip kılmak için gayrimenkul ve inşaat sektörünün tedarik zincirine yönelik düzenlemeler ama mutlaka şeffaflık içerisinde getirilebilir. Malzeme üretenlerden taşımacılara, çimento/beton üreticilerinden o betonu dökecek yüklenicilere ve hatta çalışanlarına, sosyal konutlara özel mobilya üretiminden bakım ve onarım hizmetlerine kadar birçok alt detayda düzenlemeler pekâlâ mümkündür. (Tüm bunlar insanların dürüstlük ilkesine bağlı kalacağı inancına dayanmaktadır. İnsanlar dürüst olursa kurumlar da olur.)

Vatandaşlar belirli ispat belgeleriyle ihtiyaç içerisinde olduklarını, devletin sistemine beyan ve kayıt edebilirler. Ülkenin çeşitli bölgelerinde kurulu Sosyal Konut dernekleri yapılan başvuruları değerlendirebilir ve eşleştirmeler yapabilir. Dernekler üst ölçekte sistemin yönetimini yapar ve kâr amacı gütmezken, kimi konut sağlayıcısı şirket elbette ticari beklentilerle bu işi yapsa da savunmasız, ihtiyaç sahibi, yardıma muhtaç insanlara hizmet ettikleri ve bir hizmet sağladıkları için bu yöndeki düzenleme ve denetimler altında faaliyetlerini sürdürürler.

Dernekler tepede bir federasyon çatısı altında, birlikte ama yerelde bağımsız denetlenebilir, izlenebilir, hesap verilebilir, şeffaf yönetim anlayışıyla yönetim kurullarını, icra komitelerini ve yıllık faaliyetlerini kamuya rapor ederler. Kâr amacı gütmeyen bu dernekler bünyelerinde çalışanlara da mutlu olacakları maddi ve fiziki çalışma imkanlarını sağlarlar. Böylece bir yerde kamu hizmeti sunan dernekler, işgücü ihtiyaçlarını karşılarken özel sektör firmaları gibi davranabilir ve uygun, nitelikli işgücünü kendilerine de çekebilirler ki bu sosyal konut üretimi ve sürdürülebilirliği için kadroların devamlılığı da çok önemlidir. 

Bu dernekler kendilerine konut üretebilecek ya da kendilerine başvuran insanlara uygun olan barınmayı elindeki stok konutlarla sağlayabilecek kâr amacı güden şirketleri, hayırsever kuruluşları, hayırsever toplulukları seçiyor ve web sitelerinde yayınlayabilirler. Elbette konut sağlayacağını beyan edenlerin de şeffaf bilgi sundukları web siteleri ve diğer bilgi kaynakları mevcut olmalıdır. Karşılıklı bir denetim ve takip sistemin sürdürülebilir olması için baştan tesis edilmelidir. 

 

 

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.   

Paylaş 1215

Son Yazıları
Vergi
Vergi
Blog 2024, 8 Temmuz
Depremin Ardından
Depremin Ardından
Blog 2024, 12 Şubat
İlle de Konut
İlle de Konut
Blog 2023, 11 Eylül
Su ve Her Şey
Su ve Her Şey
Blog 2023, 4 Temmuz