Şehir Planlama, Deprem ve İletişim Altyapısı
İçerik Kategorisi
Son Yazıları
Vergi
Depremin Ardından
Barınma... Bir Hak...
İlle de Konut
Su ve Her Şey
Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden bir sene geçmek üzere. Deprem etkileri, öncesinde alınması gereken tedbirler, inşaat teknikleri ve malzeme seçimleri, tasarım ve planlama, şehir planlaması derken onlarca, yüzlerce belki binlerce defa türlü konularda toplantılar yapıldı, çalıştaylar düzenlendi. Bildiriler yayınlandı. Milyonlarca tivit atıldı, sosyal medyada saatlerce video yayınlandı, TV'lerde günlerce programlar yapıldı.
Değinilmedik konu kaldı mı bilmiyorum. Dikkatimi çeken şu oldu: İletişim altyapısı üzerine yeterince düşündük mü, konuştuk mu, çalıştık mı? Allah korusun, şehrimizde ya da bir başka şehirde deprem olduğunda ilk yaptığımız telefonu ele alıp haber sitelerine, Rasathane'nin sosyal medya hesaplarına bakmak ve tanıdıklarımızı aramak, değil mi? Bu merak gidermek için olan kısmı. Bir de yakınımızda, olduğumuz yerde deprem yaşadığımızda ilk yaptığımız ne? Tedbir almak, panikle koşturmak ya da yine elimize telefonu almak.
Her koşulda, depremlerde ve sonrasında iletişim kurmak insanların ilk önceliği oluyor galiba. Bu konuda bir araştırma var mı bilmiyorum. Mesela deprem anında ve ilk 5 dakika içinde ne yapıldığına dair… Kendisinin ve sevdiklerinin canının derdinde olan bir insanın iletişime geçmek en doğal tepkisi olsa gerek.
İletişimi kurmak için, ayakta kalmış bir altyapı gerekiyor. Öyle değil mi? Bu altyapı meselesinin paydaşları sadece şirketler, belediyeler ve diğer resmi kurumlar mıdır? Bence en az onlar kadar şehir plancıları, mimarlar, müteahhitler, site ve apartman yönetimleri de paydaştırlar.
Büyük ölçekte şehir planı yapılırken, özellikle sabit ve mobil iletişim teknolojileri için rezerv alanların ayrılması elzemdir. Küçük ölçekte, bir mimar ilgili disiplin uzmanıyla 50 dairelik apartman tasarlarken, bina için fiber kablo rezervlerini bırakır ama genel iletişim altyapısına katkısı olacak bir anten yerini bina çatısında rezerv tutmayı düşünür mü? Ya da geliştirici, müteahhit bunu akıl eder mi? Konu sadece daire içlerine ve bina koridorlarına, bodrum kata ve otoparka sabit ve mobil iletişim getirmek midir?
Hazır kentsel (bina) dönüşüm yapılıyorken, belirli sokaklarda, caddelerde ve mahallelerde, yeni yönetmeliğe göre statik hesapları yapılmış güçlü binalar inşa ediliyorken, bu binaların iletişim şebekesi açısından doğru konumda olanlarına, baz istasyonları için rezerv mahal, şaft, yedekli enerji hattı gibi altyapı planlaması getirilemez mi? Bu yasal bir zorunluluk olamaz mı?
Deprem anında yıkılan binalara karşın ayakta kalanların tamamına yakınının yönetmeliğine uygun yapılanların olduğunu görüyoruz. Deprem anında iletişim kurmak her birey ve kurum için öncelikli ve hayati iken, ön yargıyla yaklaştığımız ve yakınımızda istemediğimiz baz istasyonlarının sakini olduğunu apartmanlara konmasına karşı çıkar mıyız? Belediyemizin şehir planı yaparken kuleler için rezerv alanları da düşünmesi, buralarda iletişim altyapısının kurulması, yine deprem anında ve sonrasında bizlere kolaylık sağlamaz mı?
*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.