18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü, her yıl kadın ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliğine dikkat çekmek, bu konudaki farkındalığı artırmak ve daha adil bir çalışma hayatı için adımlar atılması gerektiğini vurgulamak amacıyla kutlanan önemli bir gün. Bu yazımı bu özel günü hatırlatmak, tam eşitliğin sağlanması için birlikte ve daha büyük adımlar atılması gerekliliği çağrımızı yenilemek için yazıyorum. 

Onlarca yıldır süren eşitlik mücadelesine rağmen günümüzde halen kadınlar ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliği devam ediyor. OECD ülkelerinde cinsiyet eşitliği konusundaki ilerlemeler yavaşlamış durumda. Özellikle son 10 yılda, kadınların iş yaşamında erkeklere kıyasla kazandığı ücretteki farklılıkların giderilmesi için gereken çabaların yetersiz kaldığını görüyoruz. Bu durum, bugün iş hayatına atılan genç kadınların, kariyerleri boyunca ücret eşitliğini göremeyeceği anlamına geliyor.

TSKB Ekonomik Araştırmaların ‘TSKB Kalkınma Perspektifi' yayını kapsamındaki raporda dünya genelinde kadınların erkeklere kıyasla, yemek, temizlik, alışveriş, yaşlı, engelli ve çocuk bakımı gibi ücretsiz görevlere 3 kat daha fazla zaman harcadıklarına değiniyor. Türkiye 6.2 saatle, Meksika'dan sonra OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü) ülkeleri arasında kadınların ücretsiz işlere en çok zaman ayırdığı ülke olarak karşımıza çıkıyor. Ücretsiz işlere ayrılan sürelerde toplumsal cinsiyet farkının ise Türkiye'de 4.7 saat olduğu belirtiliyor.

Küresel düzeyde kadınlar, aynı işi yapsalar dahi erkeklere kıyasla ortalama %20 daha az ücret alıyorlar. Türkiye'de ise cinsiyete dayalı ortalama ücret farkı %15,6 seviyesinde seyrediyor. Bu istatistikler, kadınların çalışma hayatında karşılaştığı cinsiyete dayalı ayrımcılığın somut bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik bu durum, sadece belirli sektörlerde değil, neredeyse tüm meslek gruplarını etkiliyor. Bu da demek oluyor ki, eğitim düzeyi, deneyim veya pozisyon fark etmeksizin, kadınlar hala aynı işi erkeklerden daha düşük ücretle yapma riskiyle karşı karşıya.

Ücret eşitsizliği sadece kadınların bireysel ekonomik durumunu etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de besliyor. Kadınların ekonomik olarak daha zayıf konumda olmaları, güç dengesini bozuyor ve karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmemelerine yol açıyor. Bu da uzun vadede toplumun genel gelişimine zarar veriyor. 

Değişim için daha hızlı ve etkili adımlar atmanın vakti geldi de geçiyor bile. Bu eşitsizliğe son verebilmek için çözümlerden bazıları; toplumsal cinsiyet klişelerini, kurumsal engelleri ortadan kaldırmak ve aile sorumluluklarını eşit olarak paylaşmak. İşverenler, cinsiyet eşitliğini sadece bir değer olarak benimsemekle kalmamalı, aynı zamanda adil ücret politikaları uygulamalıdır. Kadınların eğitim düzeyi, deneyimi ve yetenekleri göz önünde bulundurularak, erkeklerle aynı işi yaptıklarında aynı ücreti almaları sağlanmalıdır.

Ülkeler ve kuruluşlar, cinsiyet eşitliği konusundaki taahhütlerini sadece sözde bırakmamalı, gerçekçi ve uygulanabilir projeler geliştirmeli ve eşitliğin hızla sağlanması yönünde adımlar atmalıdır. Eğitimden iş gücüne, yönetim kademesinden politika oluşturmaya kadar her alanda cinsiyet eşitliğini desteklemek, adil bir dünya için kaçınılmaz bir gerekliliktir.

KAGİDER olarak kadın-erkek ücret eşitsizliğine karşı farkındalık oluşturmak ve eşitliği savunmak adına çağrımızı yineliyoruz! Unutmayalım ki eşitlik, herkesin hakkıdır ve daha adil bir gelecek için bugünden harekete geçmek önemlidir. 

18 Eylül Eşit Ücret Günü'nün, kadın-erkek ücret eşitsizliğine dikkat çekmek için bize önemli bir fırsat sunduğunu hatırlatmak isterim. Sosyal medya platformlarının gücünü kullanarak Eşit Ücret Günü'nü daha görünür kılmaya ne dersiniz?  Kadınların emeğinin, bilgi birikiminin ve yeteneklerinin değerini vurgulayarak, ücret eşitsizliğine dikkat çekmek için ortak sesimizi duyuralım. Siz de bu önemli meseleyi #ArtıkEşitleyelim etiketiyle paylaşarak ses verin. Ayrıca, paylaşımlarınıza KAGİDER'in sosyal medya hesaplarını eklemeyi unutmayın. (Instagram: kagider_ , X: kagider) Adil bir geleceği inşa etmek için biz varız!  #CinsiyetEşitliği #EşitÜcretGünü #ArtıkEşitleyelim

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir. 

Son Yazıları

Topluma Katkının Anahtarı: Kadına Yatırım Yapmak

Blog 2024, 18 Nisan

İkinci Yüzyılda Kadın Etkisi!

Blog 2024, 22 Ocak