Havalardandır…


İçerik Kategorileri
FİNANS / EKONOMİ HUKUK
2023, 24 Temmuz

Bir süredir ülkemizin hem finans hem hukuk alanında karşı karşıya olduğu, aşılmak bir yana artarak devam eden nur topu gibi bir sorunu oluştu; “öngörülemezlik”. Arabada karlı, teknede dalgalı, uçakta da rüzgârlı havalar hem kullanıcısı hem yolcusu için zorludur, bir başka ifadeyle bu koşullarda seyahat pek tercih edilmez. Ancak her biri için kuşkusuz en çetin doğa olayı yoğun sis halidir. Burnunun ucunu göremeyen kimse, santim ilerlemek istemez, yola çıkmaz, başladığı noktada olmayı hayal eder, endişeli biçimde sadece can güvenliğini sağlamayı hedeflerken bir yandan başka bir işle uğraşmak bir yana, aklına dahi getiremez. Öyle ya, sisin ne zaman dağılacağı da, yine sisten etkilenen bir başka araçla kaza ihtimali de bilinemezken kim müzik açar ki?

Bir gecede eklenen vergilerle maliyet hesapları değişirken, artan enflasyonla sene sonu hedef bütçeleri sene içerisinde defalarca yenileniyor. Enflasyon demişken, açıklanan/gerçek/asgari ücrete yansıtılan gibi birbirinden farklı oranların olduğu neredeyse bizzat devlet tarafından kabul ediliyor. Hissedilen hava sıcaklığı gibi herkesin bulunduğu rakıma göre farklı enflasyonu oluştu. Akdi ilişkilerde kişiler birbiriyle münakaşa etmek zorunda bırakılıyor, mahkeme koridorları ve pembe karton dosyalar haricinde çözüm yolu arayanların şiddet haberleri basına yansıyor. Kronolojik çözümlerle tahliye taahhüdü almadan kiraya verenin iki senedir %25 gibi bir oranla artış almasıyla zararının kartopu etkisiyle büyümesinin müsebbibi maalesef “başkasının parasıyla jest yapan” kanun koyucudan başkası değil. Gözünüzün önüne hemen gayrimenkul zengini açgözlü malik değil, rahmetli eşinden kalan iki daireyle çocuk okutan ev hanımı da gelsin ki, hukukun düzenleme yaparken tüm kesimleri kapsaması gerektiği anlaşılsın. 

Perakende, e-ticaret, gayrimenkul, taşıt alım satımı, bankacılık başta olmak üzere hemen hemen tüm sektörlerde geçtiğimiz birkaç yıl/ay içerisinde defalarca oyun devam ederken kurallar değiştirildi. Fizibilite, istihdam, karlılık gibi tüm kavramlar yeniden belirlendi, yarın hangi mevzuatla karşılaşacağımızı bilemezken, akademik ve sektörel tartışmalardan geçmiş, ihtiyaç duyulduğuna şüphe kalmamış, bir nevi “otomatik yangın önleyici sistemler” yerine, daha çok alev çıkan alanlara su sıkmaktan ibaret gündelik yasa maddeleriyle karşılaşıyoruz. Döviz yasağının ardından dolanabilmek maharet haline gelirken, bundan yoksun kalanlar kendini daha bilinmez ve sıcak bölgelerde buluyor, belki de kaybediyor. 

Tabii bu sisli ortamda bir başka mağdur ile kaza riskini alarak hangi yabancı yatırımcı yola çıkar bilinmez, lakin son dönemdeki iyi niyetli çabaların dahi öngörülemezliği artırdığı da bir gerçek. Her ne önlem alınacaksa, hangi acı reçete yazılacaksa, tek bir seferde ve geniş bir planlama ile duyurularak ilerlenmesi, hukuki belirsizliğin önüne geçilmesi, bu dönemde ticaret serbestisinden vazgeçilmemesi, piyasaya müdahalenin sınırlı tutulması ve devlet eliyle düzenli olarak cezalandırılan özel sektörün vazgeçilemez ölçüde önem arz ettiği özel bir dönemde olduğumuza vakıf olunması en büyük ümidim. 

Temmuz sıcaklarındandır herhalde, sisli puslu bir yazı oldu. İlhan Şeşen'in sevdiğim bir şarkısı ile bitireyim; “Bugün içimde bir sıkıntı var / Sebebi belli anlatamam ki / Sen üzülme, havalardandır”.

Hem ekonomik hem de hukuki anlamda çok daha huzurlu ve keyifli yazılarda görüşmek üzere...

 


*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.

Paylaş 1008