Perakendeciler İçin Omnichannel Siparişlerin Yönetimi


İçerik Kategorileri
DİJİTAL PAZARLAMA E-TİCARET PERAKENDE

Son Yazıları
İade Uygulamaları Rekabet Avantajı Olabilir Mi?
E-TİCARET  PERAKENDE  LOJİSTİK  MÜŞTERİ DENEYİMİ 
2023, 13 Temmuz

Ürünlerinizi satmak istediğiniz, markanıza sadık kalması için çalıştığınız tüketiciler her alışverişinde sizden vazgeçmeye hazır! Evet, bu doğru. Peki rekabet avantajını elinizde tutmak için neler yapabilirsiniz? 

Pek çok şey! Bu yazıda, konuyu kullandığınız yazılımların adaptasyon kabiliyetine ilişkilendirmeye ve Sipariş Yönetim Sistemi ihtiyaçlarınızı karşılarken nelere dikkat etmeniz gerektiğine işaret etmeye çalışacağım. 

Tüketicinin rakip markaya geçmesinin arkasındaki rasyonel sebeplere değinerek başlamak istiyorum. Yapılan pek çok araştırmada tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun ürün bulunurluğunda sorun yaşadığında veya siparişini zamanında teslim alamadığında yani ürünle kendisi arasına bir "mazeret" girdiğinde markanızdan ve ürünlerinizden vazgeçmeye yatkın olduğunu görüyoruz. 

KPMG'nin yaptığı bir araştırmada altyapı mimarisi tamamen dijitalleşmiş ve kesintisiz operasyonlar yürütebilen perakendecilerin müşteri beklentilerini aşmakta iki kat daha başarılı oldukları ortaya konmaktadır. Sipariş Yönetim Sistemi (OMS) ihtiyaçlarınızı içeride geliştiriyor da olsanız dış kaynaklardan tedarik etmekte de olsanız buraya yatırım yapmayı sürdürmeniz en önemli olandır.

Linkedin üzerinden yaptığımız bir ankette dış kaynak kullanımı yarıdan fazla oy alarak genel eğilim hakkında bize ışık tutsa da tek bir doğru olduğunu söylemek elbette doğru olmaz. Onun yerine sizinle bu yazıda OMS stratejinizde yer vermenizde fayda olan kriterleri paylaşmak istiyorum.

1. Basitlik

Üzgünüm, bu kez olumlu anlamda değil!

Özellikle e-ticaret alanında düzenini çoktan kurmuş ve büyütmekte olan bazı firmalar, pandemi ile birlikte iç kaynaklarıyla kendi sipariş yönetim ihtiyaçlarını karşılayacak en "basit" haliyle bir yazılım geliştirmesi yaptılar. O dönemde belki ihtiyaçlar "basit" ve iş akışları lineer olduğundan o günün koşullarında memnun ediyordu. Ancak şimdi işin çerçevesi biraz daha farklı. Mesela her şeyden önce müşteriler artık "omnikanal" alışveriş yapıyorlar. Global istatistikler, tüketicilerin %80'inin son altı ayda en az 3 kanaldan alışveriş yaptığını gösteriyor. Başka bir veriye göre Amerika'daki her 10 perakendeciden 4'ü e-ticaret siparişlerini mağazadan sevk etme konusunda irade gösteriyor. Özetle geçmiş yıllarda inhouse geliştirdiğiniz Sipariş Yönetimi yazılımı bugünkü daha kompleks ve kanallar arası geçişken ihtiyaçlarınıza cevap vermiyor olabilir. Diğer yandan Omniens, OMS teknolojisiyle tüm stok lokasyonlarınızdaki satılabilir stok bilgisini tüm satış kanallarınıza gerçek zamanlı iletebilmektedir. Eğer işinizi basitleştirmek istiyorsanız daha kompleks çalışabilen yazılımlar tercih etmeniz gerekiyor olabilir.  

2. Maliyet

Bir yatırım yapacağınızda elbette maliyet konusu karar verirken birinci motivasyon olabilir. Inhouse mu yoksa outsource ederek mi bir OMS'e sahip olacağınıza karar verirken bu iki opsiyonun maliyet perspektifinden kıyaslanması pek de kolay değildir. 

İlk olarak başlangıç maliyetini değerlendirmek gerekir. Başlangıç maliyeti ne kadar detaylı hesaplansa da çoğu IT projesinde %50'ye yaklaşan sapmalar olması işten bile değildir. Geliştirmenin yanı sıra bakım ve güncellemeler için ayırmanız gereken maliyetleri ve server bulundurma maliyetlerini de projeksiyonda yer vermenizi gerekir.

Özetle; eğer işin bütçesini öngörebildiğinize inanıyor ve geliştirme, güncelleme ve bakım kabiliyetlerini iç kaynaklarınızla sağlayabileceğinizden eminseniz kendi OMS yazılımınızı özel ihtiyaçlarınıza uygun şekilde inşa etmek iyi bir fikir olacaktır. Diğer yandan kurum olarak sabit maliyetlerle çalışmak daha uygun bir opsiyon olarak görünüyorsa SaaS uygulamalara göz atmanızı önerebiliriz.

3. Kaynaklar

IT projelerinin şirket içinde çok sayıda paydaşı bulunur. Yazılım geliştirme, proje yönetimi gibi işin üretimi aşamasında çalışan ekipler genellikle bu paydaşların yoğun bir baskı hissettirdiklerinden bahsederler. Dahası IT departmanlarının gündeminde her zaman birden çok ve çoğunlukla hepsi öncelikli ve acil pek çok proje bulunur. Bunlar ve etki alanınız dışındaki piyasa koşulları ekiplerin performansını korumanızı hatta personelin şirket bünyesinde devam etmesini zorlaştırır. Yetkinliği yüksek pozisyonların yeniden doldurulması ortalama 50-65 gün arasında olabilmektedir. Sipariş yönetim uygulaması özelinde yetkin, zaman planı buna göre ayrılmış ve sadık personel bulundurmanın zorluğu sizin için geçerli değilse iç kaynaklarınızla yazılım geliştirmelisiniz. 

4. Teknoloji

Daha önce de değindiğimiz gibi son yıllarda lineer proseslerden omnichannel ve komplike müşteri deneyimi dizaynlarına geçildi. Perakendeciler kullandıkları ERP yazılımlarının içindeki OMS modülü ihtiyaçlarını karşılamamaya başladığında eskiden kalan "her şeyi tek bir yazılım ile çözelim" yaklaşımı bir anlamda tarihe karışmış oldu.

Diğer yandan, günümüzde bulut tabanlı platformlar, API entegrasyonları ve mikroservis mimarisi perakendecilere kullandıkları diğer yazılımları kolay ve hızlı entegre edebilme imkanı vermektedir.

Ayrıca bulut tabanlı olması sayesinde büyük perakende operasyonlarında firmalara tüm birimleri için esneklik ve erişilebilirlik sağlamaktadır.

Satış kanallarını, stok lokasyonlarını ve kargo firmalarını bir araya getirdiğiniz, aynı zemini kullanarak ürün, stok ve siparişleri işlediğiniz "composable commerce" diye çokça duyduğumuz yazılımlar OMS kavramının da bir adım ötesine geçebiliyor. 

5. Hız

Inhouse geliştirilen projelerin hayata geçiş süresini gerçekçi tahminlerle ortaya koyduğunuzda, bu süre rekabette sizi geride bırakmayacak kadar yeterli mi? Eğer cevabınız "daha iyisi olabilirdi" ise hazır uygulamaları gündeminizde tutmalısınız.

Hız konusu sadece proje implementasyonunda değil yazılımın hız performansında da son derece önemlidir. Eğer teknoloji ekipleriniz size yüksek servis seviyelerinde çalışmayı vaadediyorsa iç kaynaklarınızla OMS projenizin detaylarını konuşmaya başlayabilirsiniz.

 

 

 

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.

Paylaş 443

Son Yazıları