Her Şey Bir An


İçerik Kategorisi
DİĞER

Son Yazıları
‘Zamanım Yok’ Yalanı
DİĞER  LIFESTYLE  C-LEVEL 
‘Zamanım Yok’ Yalanı
Blog 2024, 15 Mart
Kripto Paraların Ayak Sesleri
FİNANS / EKONOMİ  YATIRIMCI  C-LEVEL  BLOCKCHAIN TEKNOLOJİSİ  KRİPTO PARA 
Değersizlik Duygusu Yaşamı Tüketir - 2
DİĞER  LIFESTYLE 
Değersizlik Duygusu Yaşamı Tüketir - 1
LIFESTYLE 
2023, 27 Şubat

Yaşadığımız depremler bir kez daha yaşamlarımızın ne kadar kırılgan, pamuk ipliğine bağlı olduğunu bizlere hatırlattı. Hep birlikte çok acı çektik, koşturduk, bir olmaya çalıştık… Eksikler, ihmaller, artılar, eksiler, organizasyon sorunları, yardımlar çok yazıldı çizildi konuşuldu ve konuşulmaya devam edecek. İstanbul depreminin gerçekliği ve bir saatli bomba gibi işleyen zaman gündemimize maalesef bir deprem felaketiyle ancak yeniden girebildi.

İzlediğimiz görüntüler, canlı canlı enkazda ölüme terk ettiğimizin farkındalığında kaybettiğimiz canlar, bireysel vicdan ve korkular. Ekonomiden siyasete ülke gündeminin ağırlığında adeta son darbeyi vurdu.

Bireysel kurumsal gerçekleştirdiğimiz eğitim çalışmaları, psikolog ve psikiyatrlarımızla sürdürdüğümüz terapilerde yansımalarını oldukça net gördüğümüz travmatik bir süreçten geçiyoruz. Sadece deprem bölgesinde değil ülke genelinde benzer tablolarla karşılaşıyoruz. Öfke, korku, suçluluk, keder, karmaşık duygusal süreçler… Elbette bu süreçte deprem ile yüzleşmiş, evlerini eşyalarını anılarını kaybetmiş, hatta enkazdan kurtarılmış insanlar ile uzaktan bu acıya ortak olan insanlar için öneriler, yaklaşımlar birbirinden oldukça farklı ilerliyor.

Bu ayki yazımızda depremi birebir yaşamamış ancak bu sürecin yükünü üzerinde hissedenler için birkaç temel öneriyi paylaşmak istiyoruz.

Artık çok iyi biliyoruz ki öldüren deprem değil, içinde yaşadığımız deprem anında mezara dönüşen yapılar. Aynı zamanda bilinmeyen, kendimizi güvende hissettirecek bilginin eksikliği korku ve endişelerimizi daha da artırıyor. Bu nedenle öncelikle deprem konusunda bilgi sahibi olmamız, içinde yaşadığımız binaların depreme dayanıklılığı konusunda emin olmamız için gerekli adımları atmamız çok önemli. Hastalıklarda olduğu gibi depremi de bir düşman değil, anlamamız ve tedbirlerini almamız gereken bir doğa olayı olarak kabullenmek zorundayız.

Bu süreçte ilk yardım eğitimlerine katılma, arama kurtarma ekiplerinde yer alma, arama kurtarma konusunda temel bilgilere sahip olma yolunda atılacak adımlar depreme karşı özgüvenimizi yükseltecek, korkularımızı azaltacaktır. Deprem öncesi, sırası ve sonrasında kendimiz, ailemiz, çalışma arkadaşlarımız ve yakınımızdakiler için kriz senaryolarının hazırlanması ve eylem planlarının hazır hale getirilmesi hiç kuşkusuz önceliğimiz olmalı.

Deprem gerçeğine varoluşsal boyuttan baktığımızda ise ölümlü varlıklarız ve yaşamlarımız pamuk ipliğine bağlı. ‘Hayat bir biopsiye bakar' cümlesini çok sık kullanırım. Yaşamanın ikiz kardeşi ölümü hayatlarımızda o kadar yok sayıyoruz ki yaşamı ıskalayacak boyuta taşıyoruz.

Bireysel yaşamlarımıza döndüğümüzde ne için yaşadığımız, yaşamın bizim için taşıdığı anlam, seçimlerimiz… Eşimize, sevgilimize, annemize, çocuğumuza, köpeğimize, sevdiklerimize ayırdığımız kaliteli zaman, sarılarak geçirdiğimiz zamanlar. Hayatlarımızdaki öncelikler… Nelere üzülüyoruz, nelere seviniyoruz, neler değerli… Öyle ya da böyle her şey bir gün son bulacak. Bu korkulacak bir şey değil. Tam aksine bugün bizim olanların, iyi anların değerini bilmemiz, hayatlarımızı anlamlandırmamız için bir dürtü.

Aslında her ne kadar kaçmaya ya da üstünü örtmeye çalışsak da yaşam bir an. Yaşamlarımızdaki her şey bir an. O anlar süre geldiğinde yaşam yolculuğumuzun rotası, filmimizin senaryosu ortaya çıkıyor. Bu gerçeği anlamamız için illa ki bir felakete, hastalığa, kayba, ayrılığa gerek yok.

Son dönemde yaşadıklarımız sana neyi anlatıyor, neleri işaret ediyor. Sen kendin için hangi mesajları, dersleri aldın?

 

 

Paylaş 465