Perakende için Cesur Yeni Bir Dünyada Tüketicilere Ulaşmak


İçerik Kategorisi
PERAKENDE

Son Yazıları
2023, 15 Ağustos

“Fiziksel” alışveriş deneyiminin yükselişi, belirsiz bir ekonomik görünüm, değişen tüketici medyası ve tüketim alışkanlıkları…

Bugünün alışveriş deneyiminin- ve genel olarak perakende sektörünün- daha önce görülmemiş bir dönemde olduğunu söylemek abartı olmaz. Ancak perakende markaları için sektörde neler olup bittiğini anlamak, onu takip edebilmekten çok daha farklı.

Pandemi Sonrası Coşkudan Gündelik İstek ve İhtiyaçlara

Salgınla ilgili sağlık kısıtlamalarının kademeli olarak kaldırılmasıyla alışveriş yapanların mağazalara coşkuyla dönmesi şaşırtıcı değildi. İki yıldan fazla süren karantinadan sonra, eski moda satın alma yöntemine geri dönüş, yeniden sosyalleşmenin bir yolunu sağladı. Aynı zamanda, anında satın alma memnuniyetinin ek faydasını da içeriyordu bu dönüşüm.

Günümüz tüketicisi, pandemi dönemini atlatmış ve normal hayatına çoktan dönmüş olsa da hayatımıza yerleşen pek çok yenilik var artık.

Örneğin arabaya teslim ya da aynı gün teslim gibi özellikle e-ticaret etkileri hayatımızın normalleri arasında çoktan girdi.

Üstelik raporlar gösteriyor ki, alışveriş yapanlar artık sağlık kısıtlamaları kaldırılmış olsa bile bu kolaylıkların devam etmesini istiyor ve bu nedenle günümüzün “fiziksel”- veya fiziksel-dijital- alışveriş deneyimini daha da teşvik ediyor.

Fiziksel-dijital satın alma deneyimlerinin yükselişi, perakendede dönüşüme katkıda bulunan tek faktör değil. Bugünün çalkantılı ekonomisi, 2023′ün geri kalanında (ve muhtemelen sonrasında) dikey yönü karmaşıklaştırmasa da sektörde daha fazla değişikliğe yol açıyor. 

Örneğin, tüketicinin yılın ilk yarısında onlarca yıllık yüksek enflasyon karşısında harcama isteğini ele alalım. Elbette bu oranlarda enflasyon etkisi ile fiyat artış endişesi her zaman tetikleyici oluyor fakat analistler, diğer ekonomik alanlar endişe verici işaretler gösterse de “dirençli tüketiciye” işaret ediyor.

Dijital-fiziksel satın alma ile belirsiz bir ekonomik görünümün birleşimi, dinamik bir perakende satın alma deneyimiyle sonuçlandı. Bu, sektör genelinde anlaşma bilincine sahip satın almayı teşvik etti, ancak tüketicilerin salgın sonrası yaşamda can attığı bir şeyi sağlayan ürünlere harcama isteği de giderek arttı: "Sorunsuz bir alışveriş deneyimi".

En iyi perakende markalarının müşterileriyle etkileşim kurma yollarına bakmak, markalara daha fazlasını yapmaları için ilham verebilir. Günümüzde de perakendenin kişiselleştirme çalışmalarının başında genelde bu yaklaşım geliyor. Ancak unutulmaması gereken en önemli şey, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimlerinin tam da kişisel olduğudur. Hiçbir iki marka bu deneyimleri tamamen aynı şekilde yaratamaz. Perakende liderlerinin sergilediği kişiselleştirme düzeyleri tam olarak bu noktada devreye giriyor.

Belirli bir markaya özgü bir deneyim yaratmanın en iyi yolu, müşterilerin ihtiyaçlarını tanımaktan geçiyor. Derinlemesine pazar araştırması, müşteri anketleri ve müşteri etkileşimlerinin analizi, çok önemli etkiler evet. Fakat yalnızca müşterilerinin ihtiyaçlarını ve isteklerini tam olarak anlayan bir marka, müşterileriyle olan tüm etkileşimlerinde çok kanallı destek ve birleşik bir alışveriş deneyimi sunmaya başlayabilir.

 

 

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.

Paylaş 428