Esaretten Çıkmanın Anahtarı Cesaret-2


İçerik Kategorileri
C-LEVEL GENEL KÜLTÜR LIFESTYLE PERAKENDE Z KUŞAĞI

Son Yazıları
İK Yönetiminde 2025 Trendlerinin Ortak Noktası: Geleceğe Uyum Sağlamak
YAPAY ZEKA  GAYRİMENKUL  AVM  PERAKENDE  İNSAN KAYNAKLARI  SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK  C-LEVEL  TEKNOLOJİ  Z KUŞAĞI  MAĞAZACILIK  UZAKTAN ÇALIŞMA VE YENİ ÇALIŞMA MODELLERİ 
Esaretten Çıkmanın Anahtarı Cesaret Korkuya-1
PERAKENDE  LIFESTYLE  GENEL KÜLTÜR  C-LEVEL  Z KUŞAĞI 
İnsan Değerleri Yönetiminin Yeni Paradigması: Çalışan Deneyimi
PERAKENDE  EĞİTİM  İNSAN KAYNAKLARI  C-LEVEL  TEKNOLOJİ 
‘7’ Rakamının Taşıdığı Mesajlar
DİĞER  LIFESTYLE  C-LEVEL 
Affetmek: Karşındakini Değil, Kendini Özgür Bırakmak
DİĞER  LIFESTYLE 
2025, 7 Şubat

Felsefenin Aynasında Cesaret

Antik Yunan'da cesaret, erdemler arasında kutsal bir yere sahipti. Platon, cesareti “doğru bilgiyle uyum içinde olan bir ruh hali” olarak tanımlamış ve onu bilgelikle birlikte değerlendirmiştir. Ona göre cesur insan, neyin korkulması ya da korkulmaması gerektiğini bilendir. Bu, cesaretin yalnızca bir his değil, aynı zamanda bir akıl meselesi olduğunu gösterir.

Aristoteles ise cesareti ölçülülük bağlamında ele alır. Ona göre cesaret, korkaklık ile gözü karalık arasında bir dengedir. Fazla korkmak bizi teslimiyete, korkusuzluk ise kör bir yıkıma götürür. Cesaret, bu iki uçurum arasında ince bir ip üzerinde yürümek gibidir. Cesaretin erdem olması, onun bilgelik ve sağduyuyla yoğrulmuş bir tavır olmasından gelir.

Modern dönemde, varoluşçu felsefe cesareti farklı bir bağlama oturtur. Jean-Paul Sartre ve Søren Kierkegaard gibi düşünürler için cesaret, insanın kendi varoluşuyla yüzleşmesidir. Sartre, insanın özgürlüğünü tanımlarken, özgürlüğün doğurduğu korkuya karşı cesur olmayı bir zorunluluk olarak görür. “Kendi varoluşunu yaratma” sorumluluğu, insanı sürekli bir cesaret sınavına tabi tutar. Kierkegaard ise Tanrı'yla olan ilişki bağlamında cesareti ele alır ve “iman sıçraması”nı cesaretin zirvesi olarak tanımlar. İman sıçraması, insanın mantığın ötesine geçerek bilinmeze atılmasını gerektirir.

Edebiyatın Cesur Kahramanları

Edebiyat, cesareti ete kemiğe büründürmüş; onu insan hikâyelerinin merkezine yerleştirmiştir. Homeros'unİlyadadestanında Achilleus, kahramanlıkla cesaretin birbirine karıştığı bir figürdür. Onun savaştaki gözü pekliği, ölümsüzlük arayışının bir tezahürüdür. Ancak bu cesaret, aynı zamanda onun trajedisinin de kaynağıdır. Çünkü cesaret, yalnızca zaferlere değil, kayıplara da kapı açar.

Victor Hugo'nun Sefillerinde Jean Valjean, cesaretin başka bir yüzünü temsil eder. Onun cesareti, fiziksel bir meydan okumadan ziyade, ahlaki ve vicdani bir mücadelede kendini gösterir. Yoksulluk, adaletsizlik ve toplumsal önyargılarla savaşırken sergilediği kararlılık, cesaretin derin ve insani boyutlarını gözler önüne serer.

Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanındaki Raskolnikov ise cesaretin karanlık bir yanını keşfeder. Suç işledikten sonra vicdan azabıyla yüzleşmek zorunda kalan Raskolnikov, korkunun ve pişmanlığın karanlığından çıkmak için cesaret arayışına girer. Bu, bir insanın kendi benliğiyle hesaplaşmasının, dış dünyadaki her türlü zorluktan daha korkutucu olabileceğini gösterir.

Kişisel Dönüşüm Perspektifinde Cesaretin 6 Tanımı 

Cesaret kelimesi genel olarak, korkunun zıttı olarak kullanılır. Yani cesur insanın belirli bir konuya dair, korkusu olmadığı düşünülür. Kimi insan aşk ve ilişki konularında cesur görünür, kimisi iş yaşamında, kimisi kavgada ya da risk almada. Peki gerçekten cesaret, bir insanın erken yaşlarından bu yana yapmakta iyi olduğu şeyi sürdürmesi midir? Bizce hayır. Cesaret güçlüğü kapsar ve güçlük karşısında ortaya çıkar. Cesaret; bu güne kadar yapamadığımız şeyleri denemektir. Kendi zincirlerimizi kırmaktır. Denemeye hevesli olmak, başarısız olmaktan korkmamaktır. Konfor alanından çıkmak ve yeniliklere açık olmaktır. Cesur bir davranışın, gerçekten cesur bir davranış olduğunu ancak kişi kendisi bilebilir. Zira sınırlarımız, zihnimizde saklıdır ve sınırların kırılma noktasını kendimiz belirleriz. Şunu da unutmamak gerek; bazen kendimizi yetersiz görebiliyor ve cesur olduğumuza dair inancımızı kaybederek denemekten ve yeni bir adım atmaktan vazgeçebiliyoruz. Bu yüzden öncelikle kendimizi tanımak ve kapasitemizi keşfetmek, yaşayacağımız olaylarda gereken cesareti ortaya koyabilmek için gerekli gibi duruyor. 

Kendi konfor alanımızdan çıkmaya, bir şeyleri denemeye, başarısızlıktan korkmamaya ihtiyacımız var. Kendi sınırlarımızı yıkmaya karar verdik diyelim. Bunun sonucunda ne olacak, şu anda bilmiyoruz. Zaten gelecekte ne olacağını, hiçbir cesaret örneği göstermesek dahi bilemeyecektik. Bu yüzden bilinmezlik, hayatımızın yeni bir parçası olmayacak aslında. Denemeye olan inancımızı büyütüp, cesur insanlar olmaya dair bir adım atmak… Bunu yaparken kullandığımız tek strateji “karar vermek'… Ne yapmak istediğimize, nasıl yaşamak istediğimize, hedeflerimize ve geleceğimize dair bir karar. Buna rağmen konfor alanımızdan çıkma mecburiyetine karşı cesaret göstermemiz gerekiyor. Başarılı olacağımıza dair hiçbir söz ve garanti yok. Ancak kendimize güvenimiz tam. 

Cesaretin farklı tanımlarına baktığımızda kendimizi bu tanımlardan en az birinin içinde bulacak, bulduktan sonra ise altın kural düşünceyi bir kenara bırakarak adım atmak olacaktır. Yaşamın hangi kulvarında, günün hangi anında olursa olsun cesaretin en güçlü yansıması olan harekete geçme eylemini başlatmak. 

1) Korkuya rağmen harekete geçmek

Korkuya rağmen, bunu bir meydan okuma olarak görerek, harekete geçen ve korkusunun üstesinden gelen bireylerin gösterdiği cesaret örneğidir.
“Cesaretin korkunun yokluğu değil, korku üzerindeki zafer olduğunu öğrendim. Cesur olan kişi, korkmayan kişi değil, korkandır, ama bu korkuyu fethedendir.” Nelson Mandela

2) Kalbinin sesini dinlemek

Bir merakı, bir tutkusu olan ve kalbinin sesini dinleyerek kendi çizdiği yolu takip eden, bu uğurda önüne çıkan zorlukları aşan insanların göstermiş olduğu cesaret örneğidir.
“Tutku, kendimize meydan okumak ve yeni şeyler keşfetmek için bizi çılgınlığa teşvik eder ve sıra dışı şeyler yapmamızı tetikler. Tutku cesaretin kalbidir ve hep öyle olmalıdır.” Midori Komatsu

3) Zorluklara karşı mücadele etmek

Hayat ne getirirse getirsin, en zor anlarda dahi umutsuzluğa kapılmadan elinden geldiğince mücadele eden insanların göstermiş olduğu cesaret örneğidir. 
“Bir kahraman, sıradan bir insandan daha cesur değildir. Ama 5 dakika daha cesurdur.” Ralph Waldo Emerson
“Cesaret her zaman kükremez. Bazen cesaret günün sonunda ‘Yarın tekrar deneyeceğim.' diyen küçük ses olur.” Marry Anne Radmacher

4) Doğru olan için dik durmak

Doğru olduğunu düşündüğü şeyler için, ne pahasına olursa olsun dik duran bireylerin gösterdiği cesaret örneğidir. 
“Sesin titrese bile, aklından geçeni söyle.” Maggie Kuhn

5) Sınırlarını genişletmek ve konfor alanından çıkmak

İçinde bulunduğu rahat yaşamdan ve kendisine çizmiş olduğu sınırlardan uzaklaşmayı başararak yeni tecrübeler edinme girişiminde bulunabilen bireylerin göstermiş olduğu cesaret örneğidir. 
“İnsan limandan uzaklaşmaktan korkarsa, yeni okyanuslar keşfedemez.” Lord Chesterfield

6) Acıya inanç ve onur ile göğüs germek

Yaşanılan zorluklara ve çekilen acılara rağmen inanç ve onur ile mücadele edebilen insanların gösterdiği cesaret örneğidir. 
“Göz yaşlarından utanmaya gerek yok. Çünkü gözyaşları, en büyük cesaret örneğine tanıklık eder; acı çekme cesareti.” Viktor Frankl

Cesaret, insanın kendine karşı dürüstlüğüdür. Kendi korkularımızı, kırılganlıklarımızı ve sınırlarımızı kabul etmek cesaret ister. Ama daha da önemlisi, bu korkulara rağmen ilerlemeye karar vermek, cesaretin en saf halidir.

Dünyanın karmaşıklığı ve insan ruhunun derinliği göz önüne alındığında, cesaret sadece bir erdem değil, yaşamın kendisidir. O, hayatın her anında bize seslenir: “Adım at, çünkü senin yolculuğun burada başlıyor.”
 

Yazının bir önceki bölümü için: Esaretten Çıkmanın Anahtarı Cesaret Korkuya-1

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.