Kurumsal İletişimin Vazgeçilemeyen Çocuğu: PR

2022, 7 Kasım

Günümüzde her ne kadar iletişimin önemli bir ayağı dijitale taşınmış olsa ve PR eski önemini kaybediyor gibi görünse de dijitalleşmeyi odağına almaktan çekinmeyen PR faaliyetlerinin sanılanın aksine çok daha büyük önem kazandığı bir zamandayız. Konuyla ilgili önemli sektörel raporlar sunan Uluslararası İletişim Danışmanlığı Organizasyonu (ICCO) tarafından her yıl düzenli olarak hazırlanan Dünya PR Raporu'nun 2021-2022 yılına ait güncel dosyasını, bu hafta inceleme fırsatı buldum.

Kurumsal İletişim profesyonellerinin dikkatle takip ettiği Uluslararası İletişim Danışmanlığı Organizasyonu (ICCO), halkla ilişkiler ve iletişim endüstrisinin küresel sesi olarak 70 ülkede halkla İlişkiler ve iletişim ajanslarını temsil eden 41 dernekten oluşan ağı aracılığıyla mesleki standartları geliştirerek ve toplu sorunları iş birliği içinde ele alarak iletişimin geleceğini şekillendirmeye çalışmaktadır.

Dilerseniz gelin bu seneki raporun detaylarını birlikte inceleyelim.

1.Global Ölçekte Büyüme Eğilimi ve PR

Pandeminin etkileri iyiden iyiye kendini kaybettirmişken PR faaliyetlerine yönelik sektörel tutumun gayet olumlu ve iyimser bir havaya sahip olduğunu söylemek hiç de yanlış sayılmaz. Küresel boyutta bakıldığında sektör profesyonelleri durumdan olabildiğince memnun görünüyor. Özellikle bilişim teknolojileri, sağlık hizmetleri ve finansal hizmetler alanlarında yakalanılan büyümenin yükselişi devam ediyor.

Yazımın başında da değindiğim üzere pazarlama ve kurumsal iletişimin dijital kanallardan ayrı düşünülemeyeceği bir çağın içindeyiz ve elbette ki PR ajansları da bu noktayı atlamıyor. Müşterilerinin dijitalden beklentilerini karşılamak adına hem PR faaliyetlerinde hem de bütünleşik pazarlama iletişimlerinin kurgulanmasında dijitali odaklarına alıyor.

Haliyle buradan çıkarabileceğimiz sonuçların başında halkla ilişkiler konusunda hizmet veren ajanslarla çalışma noktasında işletmeler; dijitale tamamen uyum gösterebilenleri tercih etmeli ve aynı zamanda şirket içerisinde kurumsal iletişim, halka ilişkiler alanında işe aldıkları çalışma arkadaşlarının da tamamen bu bilinçle hareket etmesini desteklemelidir.

2.Kurumsal İtibarın Önemi

Kurumsal amacı tüketicilere hissettirebilmek ve kurumsal itibarı tüketiciler gözünde sürdürülebilir kılmak günümüzde, daha önce hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. CEO'lar başta olmak üzere şirketlerin tüm üst düzey yöneticileri, ciddiyetle bu konuya eğilmekte; kurumsal itibarın oluşturulması ve korunması PR çalışmalarında önemli bir kriter olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.Etik Değerler, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık

Etik değerlere önem vermesi, toplum içerisinde çeşitlilik ve kapsayıcılığı öncelikli unsurlar içerisinde tutması da halkla ilişkilerin odağında yer alan noktalardandır. Bu yılın temmuz ayında yine burada paylaştığım “Bir Markanın En Önemli Bileşeni: Kas Sistemi” başlıklı yazımda da belirttiğim üzere Deloitte tarafından yayımlanan “2022 Küresel Pazarlama Trendleri” raporuna göre: organizasyonların gerek var olan gerekse yeni edinecekleri müşterileriyle sürdürülebilir ilişkiler kurmalarının öncelikli yollarından biri, önemi günden güne daha iyi anlaşılan kapsayıcılık ihtiyacının organizasyon tarafından karşılanabilmesinden geçmektedir. Toplulukların çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık gereksinimlerine cevap vermek konusunda yeterli hassasiyeti gösteremeyen markaların uzun vadede başarılı işlere imza atmaları, varlıklarını sağlıklı şekilde sürdürebilmeleri de olası görünmemektedir.

Kurumsal iletişim ve pazarlama faaliyetlerinin dirsek temasıyla ilerlediği gerçeğinden hareketle PR faaliyetlerinin ve önceliklendirilen hedeflerin pazarlama trendleriyle paralel olmasından daha doğal ne olabilir ki?

Sektör olarak dijitale uyumlu, etik değerlere bağlı, kapsayıcılık ilkesi ile hareket eden ve kurumsal itibarı odağımızdan ayırmadığımız başarılı PR faaliyetlerinde buluşmak dileğiyle…

Not: Raporun tamamına ulaşmak isteyenler: https://iccopr.com/services/world-reports/download-our-2020-2021-report/ sayfasını ziyaret edebilirler.

Paylaş 469